Büyük Resme Bakmak - II



23/07/2007
M
erhaba,
 
2003’ün son günlerinde yazdığım ilk bölümün ardından, ikinci bölümü yazmanın zamanı geldi diye düşünüyorum. Bunun birkaç nedeni var aslında. Bunları kısaca şu şekilde özetlemek mümkün.

Serbest piyasalardaki enstrumanların neredeyse tümüne getirilen vergi ki, çok enteresan bir şekilde yapılan araştırmalara göre serbest piyasalar üzerindeki vergi tartışmaları bile sürüleri serbest piyasalardan uzaklaştırmaktadır. Sürüler veya küçük yatırımcılar henüz kazanamadıkları, zaten çoğu zaman kazanamadıkları, karlar üzerinden vergi alınacağını duydukları anda serbest piyasalardan uzaklaşmaktadırlar.

Bir diğer neden ise; İmkb100’ün yükselişinin kademeli de olsa yüksek noktalara gelmiş olmasıdır. Sakın bu noktada İmkb100’ün çok yükseldiğinden bahsettiğimi sanmayın. Söylemek istediğim sadece algılarımıza göre, yüksek seviyelere geldiğidir.

İlk yazıda ısrarla belirtmiştim, tekrar etmek isterim, serbest piyasalar her zaman gelecek için hareket ederler, yaptıkları trendleri her zaman belli bir vade sonraki beklentiler üzerine hareket ederler. Aslında buna beklenti demek de yanlıştır, çünkü serbest piyasalar hiçbir zaman yanlış yerde değillerdir.

Bu uzun cümlenin özü şudur:

Piyasanın yaptığı hareketin nedenini bilebilmemizin imkanı yoktur. Biz sadece televizyonlardaki ekonomi kanallarındaki masalları dinleriz. Yoksa siz merkez bankası başkanının veya üst ekonomi katmandakilerinin veya medya patronlarının öğrendiklerini hemen size aktardıklarını mı sanıyorsunuz?

Bir noktayı belirtmek isterim.

Lütfen bu cümlelerin, klasik bir komplo teorisi havasında, kapitalizmi eleştirmek amacı ile yazıldığını sanmayın.

Sürüler her zaman bu şekilde yönetilir, yönetilmiştir ve gelecekte de, hangi rejimde olursanız olun, bu şekilde yönetileceklerdir.


Sözü çok fazla uzatmak istemiyorum. Sadece sizlere büyük resmi bir kez daha hatırlatmak istedim. Ekteki resim İmkb100’ün haftalık grafiğidir.

Her zaman söylüyorum, bizler kaosun içinde kolay kolay objektif olamayacağımızdan, lütfen bu resmi etrafınızdaki küçük bir çocuğa gösterin. Size büyük bir olasılıkla, içinde bulunduğu saflıkla bu çizgi YÜKSELİYOR diyecektir. Saf gerçeğe ancak bu şekilde ulaşabilirsiniz.

Lütfen yukarıdaki cümleden borsanın daha da yükseleceğini, iddia ettiğim gibi bir sonuç çıkarmayın.

Daha önce de onlarca kere belirttiğim üzere, geleceği görmek imkansızdır ve %100 emin olun ki, haberlere bizden çok daha önce ulaşma sansları olan piyasa yapıcıları bu haberleri bizlere söylemeyeceklerdir.

Pardon söyleyeceklerdir ama ellerindeki hisse senetlerini sürülere satmak istediklerinde, cünkü o zaman geldiğinde onlara önceden gelen haberler kötüleşmeye baslamış olacaktır.

Kısaca demek istediğim, aslında her zaman dediğim ile aynı ve aşağıdaki cümle ile net olarak anlatılabiliyor:

"Sinyal gelmeden ALMA, sinyal gelince AL.
Sinyal gelmeden SATMA, sinyal gelince SAT."

Bu noktada, birkez daha üstadlardan birinin içinde çok önemli noktalar barındıran cümlelerini hatırlamakta fayda var:

"Piyasalar kendi olguları doğrultusunda gelişir. Piyasaların para kazanmak ya da kaybetmek kuşkuları yoktur. Kendi aşırı değişimini de rasyonalize etmek durumunda değildir. Kimin hangi pozisyonu taşıdığını da bilmez, aldırmaz. Sadece kendi için vardır. Oysa yatırımcı için piyasa yanlış yerde veya seviyede olabilir. Bu durumda yatırımcı piyasa seviyesini sık sık suçlayabilir. Ancak piyasa hiçbir zaman yanlış yerde değildir, sadece yatırımcı persfektifi piyasaya uygun değildir."
Ateşan Aybars - Modern Teknik Analiz - Yatırımcı Psikolojisi

Günün sözü : Yeşil ağacı kesme.

Sağlıkla kalın
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder