Kazanıyor musun?

Merhaba,

Başlıktaki soru uzun zamandır karşılaştığım ve hep maruz kaldığım bir soru.

Herkes bunu soruyor bana.

O yüzden bununla ilgili birşeyler yazmak istedim.

İktisatçıların çok ünlü bir sözü var: "Hepimiz uzun vadede ölüyüz" diye.

Bu anlatmak istediklerimin altında yatan felsefeyi net olarak özetliyor.

Ben de bunu değişik olarak şöyle söylüyorum:

"Serbest piyasalarda sürüdeki kişilerin yaptığı işlemlerden elde ettiği karların toplamı, işlem sayısı sonsuza giderken, eksi sonsuzdur"



Buradan da anlaşılacağı üzere, serbest piyasalarda esas amaç kazanmak değil, kaybetmemektir. Esas amaç bir hisseyi kaçtan alıp, kaçtan sattığımız değil, sermaye üzerindeki risk yönetiminizdir.

Lütfen kahin’e bu şekilde yaklaşın ve felsefesini kafanızda bu şekilde oturtmaya çalışın. Sermayemiz herşeyin üstündedir. Çok bilinen bir söz var. Borsa Sihirbazları’nda da aynen geçiyor:

"Oyuna katılmazsan kazanamazsın, jetonun yoksa (veya kalmazsa) oyuna katılamazsın"

Bu noktadan yola çıkarak, "Ne yapmalı?" isimli epostada da üstüne basa basa belirtmiştim:

"Sermaye herşey demektir. Önemli olan riski yönetmektir. Kurulan sepet mantığından hiçbir sebep altında vazgeçilemez.  Mutlaka, en az iki olmak üzere, birden fazla kurum ile calışınız. Hisseler ile ilgili her türlü söylenti çıkabilir. Ama eğer aracı kurumunuz ile ilgili bir söylenti çıkarsa, mutlaka aracı kurumunuzu değiştirin."

Bir kez daha kahin ile ne yaptığımızı özetlemeye calışayım:

Sermayemizi bölüyoruz (Risk yönetimi)

Sinyalleri ne olursa olsun sürekli izliyoruz (Olasılık yönetimi)

Piyasa her zaman doğru yerde oldugu için, orta ve uzun vade anlamında hep doğru yönde oluyoruz (Psikoloji yönetimi)

Hiçbir büyük yükseliş veya düşüş trend sistemimizden habersiz olamayacağı için jetonlarımızı sürekli arttırıyoruz (Sermaye yönetimi)

Kırmızı çizgilerimiz (zararkes-stoploss noktaları) var olduğu için hiçbir zaman paniğe kapılmıyoruz (Endişe yönetimi)

Uzun vadeli yatırım gibi bir kaygımız olmadığı için paramızı hiçbir zaman bir enstrumana kalıcı olarak bağlamıyoruz. Sermayemiz her zaman özgür ve bizim insiyatifimizde (Para yönetimi)

300bin liralık gazeteler, 2milyonluk borsa dergileri ve bedava televizyon kanallarının,  trilyon dolarlık dünyanın ana trendini söylemeyeceklerini görüyor ve öğreniyoruz (Kalabalık yönetimi)

Kendimizi (insanı) daha iyi tanıyoruz (Hırs yönetimi)

Ekonomiyi daha iyi ve doğru anlıyoruz (Ekonomi yönetimi)

Matematiği daha çok seviyoruz (Bilim yönetimi)


Kısaca bu şekilde özetlenebilir.

Tavsiyem daha önce yazmış oldugum üç yazıyı arada sırada tekrar tekrar okumanız ve yeni arkadaşların da okumasını sağlamanız, serbest piyasalardan (ya da ölmekten kurtardığımız) her kişi bir kazançtır.

Son olarak şimdiye kadar bahsetmediğim bir noktadan da bahsetmek isterim. Sonuçta biz devamlı aynı hisseler ile alımsatım yaptığımız için mutlaka ama mutlaka kazançlarınızın belli bir kısmını HARCAYIN, bunun bir-iki nedeni var. Öncelikle bu size kendinizi ödüllendirme fırsatı verecektir ve psikolojinizi düzeltecektir. Mutlaka şunu başarmaya calışın: sepetin o enstrumana ait bölümünün maliyetini 0 hatta eksi yapmak. Bunun psikolojik etkisinden de öte, bir de çok önemli bir gerçek yanı vardır. O da;

Dünya üzerindeki herşey yokolmak için varolur.

İnsanlar, medeniyetler, ülkeler, şirketler, vb.

Unutmayın ki; devamlı alımsatım yaptığınız şirketiniz birgün batacaktır. Bu durumda teknik analiz ana felsefesi anlamında sistem sinyalinin SAT pozisyonda olması beklenmelidir ama böyle bir zorunluluk yoktur ve bu gerçekleşmeyebilir. Böyle bir durumda eğer maliyetiniz 0 veya eksi ise bundan çok daha az psikolojik anlamda etkilenirsiniz.

Son olarak şunu söylüyorum başlıktaki soruyu soran arkadaşlara: KAYBETMİYORUM.

Sağlıkla kalın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder